Resmî Gazete Tarihi: 31.07.1985 Resmî Gazete Sayısı: 18828
TAŞINMAZ MAL ZİLYETLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ
HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA ŞEKLİ VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Amaç
Madde 1 - Bu Yönetmelik, 3091 sayılı Taşınmaz
Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasına
ilişkin şekil ve usulleri belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.
Kapsam
Madde 2 - Bu Yönetmelik, 3091 sayılı Kanunda
geçen bazı deyimlerin tanımlanması, karar vermeye yetkili merciler, görev ve
yetkileri, başvurma, soruşturma, karar verilmesi, kararların yerine
getirilmesi, ikinci ve sonraki tecavüzler ile Kanunun uygulanmasına ilişkin
diğer hususları düzenleyen hükümleri kapsar.
Kanunun uygulama alanı
Madde 3- 3091 sayılı Kanun gerçek ve
tüzelkişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla, kamu idareleri,
kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete
ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya
menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin,
idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa dair güvenliği ve kamu
düzenini sağlar.
Genel ilke
Madde 4 - 3091 sayılı Kanun, emniyet
ve asayişi, tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamaya yönelik bir
kanun olup, bu Kanuna göre verilen kararlar mülkiyet yönünden bir hak
sağlamayan, sadece bir idari zabıta tedbiri niteliğindeki kesin kararlardır.
Taşınmaz mal üzerinde fiili hakimiyet ve tasarrufu esas alarak
zilyetliği korur.
Özel kanunlar
MADDE 5 – (Değişik:RG-18/6/2011-27968)
3091 sayılı Kanuna göre özel kanun durumunda olan 8/9/1983 tarihli
ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı
İmar Kanunu, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu, 4/6/1985 tarihli ve
3213 sayılı Maden Kanunu ile diğer özel kanunlar kapsamına giren taşınmazlara
tecavüz veya müdahalelerin olması halinde, ilgililerin başvurması ya da vali
veya kaymakamın tecavüz veya müdahaleyi öğrenmeleri halinde 3091 sayılı Kanuna
göre soruşturma yaptırarak tecavüz veya müdahale önlenmekle birlikte, ayrıca
ilgili kanunlarına göre de gereği yapılmak üzere ait olduğu kamu kuruluşlarına
bildirir.
5917 sayılan kanuna yapılan atıflar
Madde 6 - Diğer kanunların, yürürlükten kalkmış
olan "5917 sayılı Gayrimenkule Tecavüzün Def'i Hakkında Kanun"a
yapılış atıfları 3091 sayılı Kanuna yapılmış sayılır.
Taşınmaz mal
Madde 7 - Taşınmaz mal; arz üzerinde sabit olan
tarla, bağ, bahçe, arsa, orman, ağıl, apartman, dükkan, fabrika, otel gibi
bütün arazi, bina ve madenlerdir.
Taşınmaz mala sahip olan o malın altına ve üstüne de
sahiptir.
Taşınmaz mallar 3 gruba ayrılır:
a) Arazi, arazinin tamamlayıcı parçası sayılan
bina ve ağaçlar, arz üzerinde kaynaklar, akarsular,
b) Tapu siciline müstakil ve daimi olmak üzere
kayıtlı ayni haklar (üst hakkı, kaynak hakkı, irtifak hakkı gibi).
c) Yer altındaki madenler.
Devlete ait taşınmaz mallar
Madde 8 - Devlete ait taşınmaz mallar, tapuda
Hazine adına kayıtlı olanlar ile tescil edilebilir nitelikte Hazineye ait
taşınmaz mallardır.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmaz mallar
Madde 9 - Devletin hüküm ve tasarrufu altında
olan taşınmaz mallar, herkesin istifadesine açık olan denizler, göller,
nehirler, tarıma elverişli olmayan yerler, kayalar, tepeler ve dağlar gibi
sahipsiz şeyler ile Devlet veya bir kamu hukuku tüzel kişisi tarafından umumun
yahut bir kısım halkın yararlanmasına terk ve tahsis edilen umumi yollar,
köprüler, parklar, meydanlar, mer'alar, yaylak ve kışlaklar gibi menfaati
umuma ait olan taşınmaz mallardır.
Zilyetlik ve zilyet
Madde 10 - Zilyetlik, taşınmaz mallardan bir
yarar sağlamak üzere olanları fiilen hakimiyet altında bulundurmadır.
Zilyet, taşınmaz maldan bir yarar sağlamak üzere o taşınmaz
malı fiilen hakimiyeti altında bulunduran gerçek ve tüzel kişilerdir.
Tecavüz ve müdahale
Madde 11 - Tecavüz; taşınmaz malı zorla veya
zilyedinden habersiz olarak işgal etmek veya ele geçirmek veya taşınmazın
aynında değişiklikler meydana getirmek.
Müdahale; zilyedin taşınmaz mal üzerindeki mutlak hakimiyetini kısmen
veya tamamen ihlal etmektir.
Tecavüz ve müdahale sayılacak haller
Madde 12 - Aşağıdaki olay ve durumlar 3091 sayılı
Kanunun uygulanmasında taşınmaz mala yapılmış tecavüz veya müdahale sayılır.
a) Bahçe, tarla ve arsa gibi arazi üzerinden
devamlı olarak gelip geçmek suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine
engel olmak.
b) Ekim ve dikimde bulunmak.
c) Bir hak iddia ederek tarla veya bahçelerdeki
mahsulü biçmek, toplamak.
d) Başkasının taşınmaz malına taş, toprak, ağaç,
gübre ve benzeri şeyleri bırakmak suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade
etmesine engel olmak.
e) Sulama veya içme sularından, su kuyularından,
sarnıçlarından, su yollarından, su borularından ve arklarından
yararlanmayı engellemek.
f) Başkasının arazisi üzerine su geçirmek üzere
ark açmak.
g) Temel açmak, hendek kazmak, bina yapmak.
h) Yukarıda sayılanlara benzer diğer
davranışlarda bulunmak.
Müşterek veya iştirak halinde mülkiyetten doğan zilyetlik
Madde 13 - Bir taşınmaz mal üzerinde birden
fazla kişilerin bir arada zilyet oldukları müşterek veya iştirak halinde
mülkiyet hallerinde, yani anlaşmazlığa düşenlerin taşınmazda hissedar olmaları
halinde, o taşınmazı fiilen tasarruf edenin zilyetliğinin hem diğer
hissedarlara, hem de üçüncü şahıslara karşı korunması esastır. Bu gibi
durumlarda "müşterek hissedarlıktan" söz edilerek 3091 sayılı Kanunun
olaya uygulanmaması yoluna gidilemez.
Taşınmazın miras yoluyla birden çok mirasçıya kalması
halinde de bu Kanuna göre tecavüz veya müdahalenin önlenmesi ile ilgili
başvurular kabul edilir ve eylemli olarak zilyetliklerini sürdürenleri
zilyetlikleri hem diğer mirasçılara hem de üçüncü şahıslara karşı korunur.
Ortaklık ve kira sözleşmeleri
Madde 14 - Taşınmaz mal üzerindeki anlaşmazlığın
ortaklıktan veya kira sözleşmesinden kaynaklanmış olması idarenin taşınmaza
eylemli olarak kimin veya kimlerin zilyet olduklarını araştırarak karar
vermesine engel değildir. Ortaklığın veya kira sözleşmesinin sona erip
ermediği, bulunduğu aşamada geçerliliği olup olmadığı adli yargının
çözümleyeceği üstün hak iddiası niteliğindedir.
Damlı yapı ve fuzuli işgal
Madde 15 - Konut, dükkan, depo ve ahır gibi
damlı yapılarda bu Kanunun uygulanabilmesi taşınmazın fuzulen işgal
edilmiş olmasına bağlıdır.
Fuzuli işgal; bir taşınmazı, sahibinin izin ve rızası
olmayarak işgal etme, başka bir deyişle bir taşınmazın maliki veya onun yerine
bu konuda işlem yapmaya yetkili vekil veya mümessil gibi kimselerle hukuki bir
bağlantı kurmadan rıza dışı, henüz boşaltılmamış veya herhangi bir suretle
boşalan damlı bir yapıya, eylemli bir durum yaratarak kendiliğinden girme
durumudur.
İKİNCİ BÖLÜM
Görev, Yetki ve Başvuru
Karar verme yetkisi
Madde 16 - Taşınmaz malın merkez ilçesi
sınırları içinde bulunması halinde vali veya görevlendireceği vali yardımcısı,
ilçelerde bulunması halinde ise kaymakamlar tecavüz veya müdahalenin
önlenmesine karar vermeye yetkilidirler. Vali, bu yetkisini vali
yardımcılarından ancak birine devredebilir. Valinin bu konuda vali yardımcısına
yetki vermesi, gerek gördüğünde bizzat karar vermesine engel değildir. Valinin
yetkisini devretmesi halinde durum vali yardımcıları arasında yapılacak görev
bölümünde belirtilir.
Başvuru
Madde 17 - Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya
müdahalenin önlenmesi için yetkili makamlara başvurmaya o taşınmaz malın
zilyedi yetkilidir. Zilyet birden fazla ise içlerinden birinin başvurması
yeterlidir.
Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzel
kişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş veya
tüzel kişinin yetkilisi tarafından yapılır.
Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya
müdahalelerde, köy halkından herhangi biri de yetkili makama başvuruda
bulunabilir.
(Değişik:RG-2/7/2010-27629) Başvurular yazılı
veya elektronik dilekçe ile ilçelerde kaymakamlıklara, merkez ilçelerde
valiliklere bizzat veya kanuni temsilcileri tarafından yapılır.
Kan hısımları ile sıhri hısımlar tarafından zilyet
adına yapılan başvurular işleme konulmaz.
Posta ile yapılan başvurular üzerine, başvurunun kanuni
süresi içinde bizzat veya kanuni temsilcisi tarafından yapılması gerektiği
başvuru sahibine yazılı olarak duyulur.
Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya
müdahalelerde başvuru
Madde 18 - Köy tüzel kişiliğine ait tapuda veya
tapusuz her nev'i taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalelerde
köyün kanuni temsilcisi olan köy muhtarının başvurması esastır. Ancak o köyde
oturan köy halkından herhangi biri tarafından yapılan başvurular üzerine de
yetkili makam tarafından soruşturma yaptırılır.
Vali veya kaymakamın doğrudan soruşturma yaptırması
Madde 19 - Vali ve kaymakamlar görev alanları
içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya
bunlar tarafından idare olunan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya
müdahalede bulunulduğu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yapar
veya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar.
Kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya
bunlar tarafından idare olunan ve özel hukuk hükümlerine tabi bulunan taşınmaz
mallara tecavüz veya müdahalede bulunulması halinde, bu idarelerin yetkilerinin
başvurması esastır.
Başvuruda bulunma süresi
Madde 20 - Yetkililerin, tecavüz veya
müdahalenin yapıldığı öğrendikleri tarihten itibaren 60 gün içinde idari makama
başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan
itibaren bir yıl geçtik ten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz. Posta ile
yapılan başvurular, başvuru için Kanunun öngördüğü süreleri durdurmaz.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle
menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara bu Kanunun yürürlüğe girdiği
15.12.1984 tarihinden sonra yapılan tecavüz veya müdahalelerde başvuru için
süre aranmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Soruşturma ve Karar
Kanunun kapsamı dışında kalan başvurular
Madde 21 -Anlaşmazlık konusunun 3091 sayılı
Kanunla çözümlenmesi mümkün olmayan hukuki mahiyette bulunması, başvurunun
süresi içinde yapılmaması, başvuruda bulunanın yetkili olmaması veya başvurunun
yetkili makama yapılmamış olması gibi bu Kanun kapsamı dışında kaldığı
dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan hallerde, başvurulur mahallinde
soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilebilir.
Soruşturma memuru ve yardımcılarının görevlendirilmesi
Madde 22 - Başvuru dilekçesini alan vali,
yetkili vali yardımcısı veya kaymakam tecavüz veya müdahalenin olup olmadığını
yerinde doğrudan soruşturabileceği gibi, bu amaçla devlet memurlarından bir
veya işin mahiyetine göre birkaçını soruşturma yapmak üzere görevlendirebilir.
Taşınmazın ölçülmesi, sınırlarının belirlenmesi, krokisinin
çizilmesi ve tapu uygulaması gibi hususlarda yardımcı olmak üzere soruşturma
memurlarına eleman verilebilir.
Adli ve askeri personel ile güvenlik kuvvetlerinin amir ve
memurları soruşturma ile görevlendirilemez.
Evrakın soruşturma memuruna verilmesi
Madde 23 - Yetkili makam tarafından soruşturma
memuru ve gerektiğinde teknik eleman veya yardımcı görevlendirilerek valilik
veya kaymakamlık bürolarına havale edilen dilekçeler, havale tarihi itibariyle
kaydedilir. Başvuru sahibine soruşturma ve infaz memurları yollukları ile
taşıtı kendi sağlamayacaksa taşıt ücretleri maliye veznesine yatırılarak
makbuzu dosyasına bağlanır ve evrak bir yazı ile soruşturma görevlisine
verilir.
Tebligat
Madde 24 - Kanun, soruşturmanın 15 gün
içerisinde yaptırılarak karara bağlanmasını öngördüğünden; soruşturma emrini
alan memur, soruşturmanın yapılacağı yer, gün ve saati; tarafların tanık ve
diğer delilleri ile hazır bulunmaları, aksi halde sonradan tanık
dinletemeyecekleri hususunu her türlü imkandan yararlanarak tebliğ eder
ya da köy veya mahalle muhtarları vasıtasıyla tebliğ ettirir ve tutanağını
dosyasına koyar.
Taraflara tebligat yapılmadan veya 25 inci maddede
belirtilen ilan yaptırılmadan mahallinde soruşturmaya başlanamaz.
Zorunlu ve acele hallerde bu konu ile ilgili bildirimler,
Tebligat Kanunu ve Tüzüğü esaslarına göre valilik veya kaymakamlık emri ile
yollukları ödenmek suretiyle güvenlik kuvvetlerine yaptırılır.
Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz ve müdahalelerde
köy halkından biri tarafından başvuruda bulunulmuş ise, soruşturma sırasında
muhtar veya ihtiyar kurulu üyelerinden birinin mahallinde hazır bulunması
zorunlu olduğundan, yukarıdaki usullere göre bunlara da gerekli tebligat
yapılır.
Mütecavize tebligat yapılamaması
Madde 25 - Adresinin tespit edilememesi,
gösterilen adreste bulunamaması gibi nedenlerle mütecavize tebligat
yapılamaması halinde soruşturmanın yapılacağı yer, tarih ve saat soruşturma
memuru tarafından 3 gün önceden alışılmış usullerle taşınmaz malın bulunduğu
köy veya beldede ilan ettirilir ve durum tutanakla belgelenir. Bu duyuruya
rağmen mütecavizin soruşturma mahalline gelmemesi halinde ilân tutanağı
dosyasına konularak soruşturma mütecavizin yokluğunda yapılır.
Soruşturmanın yapılmaması
Madde 26 - Başvuru sahibinin soruşturma için tespit
ve tebliğ edilen günde gelmemesi, hava muhalefeti gibi zorunlu nedenlerle
soruşturma mahalline gidilememesi hallerinde, durum soruşturma memuru
tarafından valilik veya kaymakamlığa bildirilir.
(Değişik:RG-2/7/2010-27629) Başvuru sahibinin
ücretleri yatırmaması veya kendisi sağlayacaksa taşıt getirmemesi halinde ise,
dilekçesinin işlemden kaldırıldığı, posta aracılığıyla veya elektronik olarak
kendisine tebliğ olunur.
Başvuru sahibinin başvurusundan vazgeçmesi
MADDE 27 – (Değişik:RG-2/7/2010-27629)
Başvuru sahibinin, başvuru tarihinden karar verilinceye
kadar geçen süre içinde başvurusundan herhangi bir sebeple vazgeçtiğini yazılı
veya elektronik dilekçe ya da sözlü olarak bildirmesi halinde, sözlü ifadesi
yazılı hale getirilerek, yetkili makamın onayı ile dosyası işlemden kaldırılır.
Bu durumda soruşturma için yatırdığı paralar, yapılan masraflar üzerinde kalmak
üzere başvuru sahibine geri verilir.
Soruşturma
Madde 28 - Soruşturma memuru, taşınmaz malın
bulunduğu yerde sırasıyla önce şikayetçinin, sonra mütecaviz olduğu iddia
edilen kişi veya kişilerin, daha sonra tarafların tanıklarının ve gerek
gördüğünde doğrudan seçeceği bilirkişiler ile ilgilisine göre Hazine, özel
idare ve belediye temsilcilerinin, köy veya mahalle muhtarı ve ihtiyar kurulu üyelerinin
ifadesini alarak:
a) Taşınmaz malın niteliğini ve bütün
sınırlarını.
b) Taşınmaz malı fiilen tasarruf eden zilyedin
kim veya kimler olduğunu, ne zamandan beri ve ne suretle zilyet olduğunu,
c) Mütecavizin kim veya kimler olduğunu.
d) Taşınmaz mala mütecavizi veya mütecavizler
tarafından ne şekilde ve ne zaman tecavüz veya müdahale edildiğini.
e) Tecavüz veya müdahalenin bu taşınmazın hangi
kısmına veya miktarına yapıldığını.
f) Başvuru sahibinin bu tecavüzü veya müdahaleyi
hangi tarihte öğrenildiğini,
tespit eder.
Bu amaçla taraflarca gösterilen tapu ve her türlü belgeleri
inceler, araziye uygunluğunu araştırır.
Kroki çizilmesi
Madde 29 - Soruşturma sırasında soruşturma
memuru veya görevlendirilmiş ise teknik eleman tarafından taşınmaz malın
mevkii, yönleri sınırları ve tecavüz veya müdahale edilen kısmı çizilerek basit
bir kroki üzerinde gösterilir. Krokinin altında düzenlendiği tarih ile
düzenleyenin kimliği ve imzası bulunur.
Tanık ve bilirkişi ifadelerinin alınmasında usul
Madde 30 - Tanıkların ve bilirkişilerin
ifadeleri tek tek alınır. İfadeler alınırken hazır bulunan diğer
tanıklar ve bilirkişiler tanığın söylediklerini duyamayacak şekilde
uzaklaştırılır.
İfade alınmasına başlanmadan önce tanıkları tanıyıp
tanımadıkları ve anlaşmazlık konusu hakkında bilgileri olup olmadığı sorularak
gerekli açıklamalarda bulunur. Soruşturmanın amacının zilyedi belirlemek
olduğu, mülkiyet anlaşmazlıklarının bu soruşturmanın kapsamı dışında kaldığı
anlatılır.
(Değişik fıkra:RG-18/6/2011-27968) Tanık ifadeleri
ile bilirkişilerin görüşleri 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu hükümlerine göre yeminli olarak, başvuru sahibinin ve mütecavizin
ifadeleri yeminsiz olarak alınır.
Tanıklar ayrı ayrı ve tanıklıktan önce yemin
ederler. Yemin: "Bir şey saklamaksızın ve bir şey katmaksızın kimseden
korkmayarak, bir tesire kapılmayarak bildiğimi namusum ve vicdanım üzerine
dosdoğru söyleyeceğime yemin ederim" şeklinde olur.
Bilirkişiler görüşlerini söylemeden veya raporunu vermeden
önce; "Tarafsız ve tamamen ilim ve fenne uygun olarak görüşünü
açıklayacağına vicdanı üzerine" yemin ederim.
Sonradan tanık dinlenemeyeceği
Madde 31 - Daha önce taraflara tanık ve diğer
delilleri ile birlikte soruşturma yapılacak yerde hazır bulunmaları hususu
tebliğ edilmiş olduğundan, ilgililerin tanıklıklarını getiremedikleri ve
sonradan dinletmek istedikleri yolundaki istek ve iddiaları kabul edilmez.
Tarafların anlaşması
Madde 32 - Mahallinde soruşturmanın
başlamasından karar verilinceye kadar geçen süre içinde tarafların aralarında
anlaşmaları halinde, buna ilişkin ifadelerin bulunduğu bir anlaşma tutanağı
düzenlenir. Tutanakta anlaşmanın hangi şekil ve şartlarda yapıldığına
değinilmez.
Anlaşma tutanağı dosyasına bağlanarak herhangi bir karar
verilmeksizin yetkili makamın onayı ile dosya işlemden kaldırılır ve maliye
veznesine yatırılıp da sarf edilmeyen paralar başvuru sahibine geri verilir.
Kamu idareleri, kamu kurumları, kamu kuruluşları ile köye
ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde tarafların anlaşması
söz konusu olamaz.
Soruşturma evrakı ile fezlekenin yetkili makama verilmesi
Madde 33 - Soruşturma memuru, soruşturma
bittikten sonra soruşturma evrakındaki bilgiler ile şikayetçi, mütecaviz
ve tanık ifadelerinin, bilirkişilerin görüşlerinin özetlerinin bulunacağı bir
fezleke düzenler. Fezlekede bu ifade ve görüşleri ve diğer delilleri
değerlendirerek durumun tartışmasını yapar ve verilecek karara esas olacak
görüşünü belirterek fezlekeyi soruşturma evrakı ile birlikte en kısa zamanda
valilik veya kaymakamlığa verir.
Anlaşmazlığın dava konusu olması
Madde 34 - Başvuru sırasında, taraflar
arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemece bir ihtiyati tedbir
kararı verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise 3091 sayılı Kanun
hükümleri uygulanmaz.
Soruşturma memuru soruşturma öncesinde, soruşturma sırasında
ve gerek görürse yetkili makamın emri ile soruşturma sonrasında taşınmaz malla
ilgili anlaşmazlığın taraflar arasında Medeni Kanuna göre mülkiyet hakkında
dayalı bir müdahalenin men'i veya zilyetliğin ihlali nedeniyle açılmış bir
tecavüzün ref'i davasına konu olup olmadığını, taşınmaz mal
anlaşmazlığı hakkında mahkemelerce verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunup
bulunmadığını araştırır.
Bu tür bir davanın açılmış olduğunun veya bir ihtiyati
tedbir kararının verilmiş bulunduğunun anlaşılması halinde soruşturma hangi
aşamada ise işlemler durdurulur ve bu Kanuna göre karar verilemeyeceği
gerekçesi ile birlikte şikayetçiye yazılı olarak duyurulur.
Mahkemeye yapılan taşınmaz malla ilgili başvuru Medeni
Kanuna göre müdahalenin men'i veya tecavüzün ref'i talebi dışında ise
bu durum idarenin soruşturma yapmasına ve karar vermesine engel değildir.
3091 sayılı Kanuna göre idari makam tarafından verilmiş bir
önleme kararı varken, taraflarca taşınmaz mal anlaşmazlığına ilişkin dava
açılmadan adli mercilerce ihtiyati tedbir kararı verilemez.
Karar
Madde 35 - Karar vermeye yetkili makam,
soruşturma evrakı üzerinde en kısa zamanda gerekli incelemeyi yapar.
Eksiklikler var ise evrakı soruşturma memuruna vererek tamamlattırır. Dosyadaki
bilgilere göre tecavüz veya müdahalenin önlenmesine veya talebin reddine karar
verir.
Kararlarda, taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir
hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği belirtilir.
Talebin reddine ilişkin kararlarda soruşturma
giderlerinin şikayetçinin üzerinde kalacağı, tecavüzün önlenmesine
ilişkin kararlarda ise soruşturma ve infaz giderlerinin mütecavizden icra yolu
ile tahsil edilerek şikayetçiye ödeneceği belirtilir.
Kararların on beş gün içinde verilmesi
Madde 36 - Başvuru tarihinden itibaren
soruşturmanın en kısa zamanda yapılarak kararın 15 gün içerisinde verilmesi
zorunludur. Çeşitli nedenlerle bu süre içerisinde karar verilememesi halinde
durum sebepleriyle birlikte kaymakamlıklarca valiliklere, valiliklerce İçişleri
Bakanlığına bildirilir.
Kararların kesinliği
MADDE 37 – (Değişik:RG-18/6/2011-27968)
3091 sayılı Kanuna göre verilen kararlar idari yargı yolu
açık olmak üzere kesindir. Yetkili makam verdiği bu karardan dönemez, kararı
kaldıramaz ve değiştiremez. Bu kararlar hiyerarşik denetime tabi tutularak üst
makamlarca da kaldırılamaz, değiştirilemez. Tarafların kararın düzeltilmesine
ilişkin talepleri dikkate alınmaz. Ancak verilen kararın esasına etkisi olmayan
açık ve belirgin yazı ve hesap hataları gibi maddi hatalar kararı veren makamca
düzeltilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kararların Uygulanması
Talebin reddine ilişkin kararlar
Madde 38 - Yetkili makamların, talebin esastan
veya süre yönünden reddine ilişkin karar ve işlemleri, 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümlerine göre ilgililere duyurulur ve duyuru belgeleri dosyasında
saklanır.
Tecavüz veya müdahalenin önlenmesine ilişkin kararların
uygulanması
Madde 39 - Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi
hakkındaki kararlar, karar vermeye yetkili amirce görevlendirilecek infaz
memuru tarafından taşınmaz malın yerinde ve o andaki durumu ile zilyetine,
tüzel kişiliği veya kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşlarına teslim
edilmesi suretiyle yerine getirilir.
İnfaz memuru
Madde 40 - Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi
hakkında verilen kararların uygulanması için yetkili makam tarafından infaz
memuru ile gerekli görülen durumlardan infaz memuruna teknik yönden yardımcı
olmak üzere yeteri kadar fen elemanı görevlendirilir. Karar, kroki ve dosya
infaz yapılmak üzere bir yazı ile infaz memuruna verilir.
Soruşturma memuru olarak görevlendirilmiş olanlar infaz
memuru olarak da görevlendirilebilir. Güvenlik kuvvetlerinin amir ve memurları
infaz memuru olarak görevlendirilemezler.
Tebligat
Madde 41 - Kararın, evrakın infaz memuruna
verildiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde infaz edilmesi zorunludur.
Emri alan infaz memuru infazın yapılacağı yeri, günü ve saati her türlü
imkândan yararlanarak en süratli bir şekilde taraflara tebliğ eder veya ettirir
ve tebliğ tutanağını dosyasına koyar. Bu bildirimler Tebligat Kanunu ve Tüzüğü
esaslarına göre valilik veya kaymakamlık emri ile yollukları ödenmek suretiyle
güvenlik kuvvetlerine de yaptırılabilir.
Mütecavize tebligat yapılamaması halinde, infazın yapılacağı
yer, gün ve saat infaz memuru tarafından üç gün önceden, alışılmış usullerle
taşınmaz malın bulunduğu köy veya belediyede ilan ettirilir. Mütecaviz gelmezse
bu ilan tutanağı dosyasına konularak infaz mütecavizin yokluğunda yapılır.
İnfaz
Madde 42 - İnfaz, üzerinde anlaşmazlık bulunun
taşımaz malın bulunduğu yerde, mütecavizin taşınmaz mal üzerindeki tecavüz veya
müdahalesi men edilerek taşınmaz malı o andaki durumu ile zilyetine teslim
etmek suretiyle yapılır.
Bu amaçla, infaz memuru önceden tespit ve taraflara tebliğ
edilen gün ve saatte, görevlendirilmiş ise teknik elemanlar ve güvenlik
görevlileri ile birlikte taşınmaz malın bulunduğu yerde hazır bulunur.
Tarafların gelip gelmediğini kontrol eder. mütecavizin gelmemesi
halinde durumu tutanağa geçirerek infaz sırasında hazır bulunmak üzere yöre
halkından iki kişi seçer. İnfazı güçleştirecek veya engelleyecek bir durum
olması halinde güvenlik kuvvetlerinin gerekli önlemleri alarak güvenliğin
sağlanmasından sonra infaz işle-mine başlar.
Yetkili makamca verilen kararı okur ve kararın birer
örneğini taraflara vererek gerekirse kararın mahiyeti hakkında açıklamalarda
bulunur.
Mütecavizin tecavüzü veya müdahalesi defedilerek taşınmaz
mal mahallinde zilyet veya zilyetlere teslim edilir.
Zilyede teslim edilecek taşınmaz mal kilitli veya kapalı
ise, açılması zorunludur.
İnfaz mahallinde hazır bulunan mütecaviz veya vekilinden,
bunlar yoksa aile efradından veya işçilerinden reşit olan kişilerden taşınmaz
malı açması istenir, gerekirse zorla açtırılır. Bunların mümkün olmaması
halinde, infaz memuru tarafından tutanağa geçirilmek suretiyle kilit ve her
türlü tertibin kırılarak açtırılması temin edilir.”
İnfaz sırasında mütecaviz, anlaşmazlık konusu taşınmaz mal
üzerinde üstün bir hakkı bulunduğunu ileri sürse bile, kararda da belirtilmiş
olduğu üzere yargı yoluna başvurması gerektiği bir kez de sözlü olarak
kendisine duyurulur.
Taşınmaz mala mütecavizin ikinci defa veya onun yararına
başkaları tarafından bilerek yapılacak tecavüz veya müdahalenin suç teşkil
edeceği ve Kanunun 15 ini maddesi uyarınca cezalandırılacağı belirtilir ve
infaz tutanağı düzenlenerek imza altına alınır.
Taşınmaz mal üzerindeki ekim, tesis ve değişiklikler
Madde 43 - Tecavüz veya müdahalesi önlenen kişi,
taşınmaz mal üzerinde vücuda getirdiği her türlü ekim, tesis ve
değişikliklerden dolayı ancak genel hükümler dairesinde yargı yoluna
başvurabilir. İnfaz sırasında bu husus da mütecavize ve hazır bulunmayanlara
duyurularak tutanağa geçirilir.
Tarafların bu konuda aralarında yapacakları sözlü veya
yazılı anlaşmalar idareyi bağlamaz.
İnfazın ertelenemeyeceği
Madde 44 - Karar verildikten sonra tarafların
herhangi bir nedenle infazın durdurulması ya da ertelenmesi yolundaki talepleri
dikkate alınmaz.
Karar verildikten sonra tarafların aralarında anlaşılmış
olmaları infazın yapılmasına engel değildir.
Ancak, başvuru sahibinin, aralarında anlaşmış olduklarından
bahisle infaz giderlerini yatırmaması halinde durum tutanakla tesbit edilir
ve kararın ilgililere tebliği ile yetinilir.
İnfazın süresi içinde yapılamaması
Madde 45 - Kararın infaz memuruna geldikten
itibaren beş gün içinde infaz edilememesi halinde, durum nedenleri ile birlikte
kaymakamlıklarca valiliklere, valiliklerce de İçişleri Bakanlığına bildirilir.
Köy tüzel kişiliğine ait taşınmazlara yapılan tecavüzler
MADDE 46 – (Değişik:RG-18/6/2011-27968)
Köy tüzel kişiliğine ait mer'a, harman yeri, yol ve
sulak gibi taşınmaz mallara yapılan ilk tecavüz ve müdahaleler 3091 sayılı
Kanuna göre önlenmekle birlikte, tecavüz veya müdahalede bulunanlar
hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154
üncü maddesi uyarınca cezai işlem yapılmak üzere durum valilik ve kaymakamlıkça
Cumhuriyet Savcılığına bildirilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
İkinci ve Sonraki Tecavüzler
Men kararlarının geçerlilik süresi
Madde 47 - Yürürlükten kalkmış olan 2311 ve 5917
sayılı Kanunlara veya 3091 sayılı Kanuna göre yetkili makamlarca verilmiş ve
infaz edilmiş olan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar,
taşınmaz malın hiç el değiştirmemiş ve hukuki durumunun değişmemiş olması
koşuluyla geçerliliğini korurlar.
Karar tarihinden itibaren geçen zaman içinde tarafların
aralarında anlaşmış olmaları, mütecaviz lehine kesin bir mahkeme kararı veya
bir ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması veya başka bir nedenle taşınmazın el
değiştirmesi hallerinde, lehine karar verilenin taşınmazla fiili ilgisi tamamen
kesilmiş olduğundan, daha önce verilen kararın geçerliliği kalmaz ve tekrar
uygulanması mümkün olamaz.
Men kararı verildikten sonra mütecavizin üstün hak iddiası
ile mahkemeye başvurarak Medeni Kanuna göre dava açmış olması halinde, daha
sonuçlanmamış veya davacı lehine bir ihtiyati tedbir kararı verilmemiş ise
idarece verilen kararlar geçerliliğini korurlar.
İkinci tecavüz halinde soruşturma ve karar
Madde 48 - Mahkeme kararı ile kendisine teslim
edilmeksizin, taşınmaz mala aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya
mütecaviz yararına başkaları tarafından bilerek ilk defa yapılan tecavüz veya
müdahalelerin önlenmesi ile ilgili başvurularda da ilk başvuruda olduğu gibi,
bu Yönetmelik hükümlerine göre soruşturma yapılır ve sonucu karara bağlanır.
Soruşturma memuru soruşturma sırasında, karar vermeye
yetkili makamlar ise evrak üzerinde yapacakları incelemede; ilk kararı 47 inci
maddede belirtilen esaslara göre geçerliliğini koruyup koruyamadığını
araştırırlar.
Başvuruda bulunma süresi
Madde 49 - İkinci ve daha sonraki tecavüz veya
müdahalelerde de 3091 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen süreler
içinde başvurulması gereklidir.
Soruşturma
Madde 50 - Yetkili makamlarca görevlendirilen
soruşturma memuru; taşınmaz malın bulunduğu yerde şikayetçinin, mütecaviz
olduğu iddia edilen kişi veya kişilerin, tarafların gösterecekleri tanıkların
ve gerek gördüğünde doğrudan seçeceği bilirkişiler ile köy veya mahalle muhtarı
ve ihtiyar kurulu üyelerinin ifadesini alarak, bu Yönetmeliğin 28 inci
maddesinde belirtilen hususları tesbit eder.
Ayrıca;
a) Tecavüz veya müdahalenin başkaları tarafından
yapılmış olması halinde bunun mütecaviz lehine bilerek yapılmış olup
olmadığını,
b) Tecavüz veya müdahalenin silahlı bir kişi
veya silahsız olsalar bile birden fazla kişi tarafından yapılıp yapılmadığını,
c) Tecavüz veya müdahalenin, taşınmazın malı
aralarında paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacıyla iki veya daha çok
kişinin birleşerek yapıp yapmadıklarını, tecavüz veya müdahalede bulunanların
silahlı olup olmadıklarını, araştırarak tespit etmeye çalışır.
Karar ve infaz
Madde 51 - Karar vermeye yetkili makamın
soruşturma evrakı üzerinde yapacağı inceleme sonucunda, tecavüz veya
müdahalenin önlenmesine karar vermesi halinde, karar bu Yönetmelikte belirlenen
esaslar dairesinde infaz edilir.
İnfaz tutanağı dosyasına konulduktan sonra, dosyadaki evrak
dizi pusulasına bağlanarak 3091 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre işlem
yapılmak üzere yetkili makamlarca Cumhuriyete Savcılıklarına gönderilir.
Tecavüz veya müdahalenin şekil ve niteliğinin değişmiş
olması
Madde 52 - Aynı taşınmaz mala ikinci ve daha
sonra yapılan tecavüz veya müdahalelerin birincisine göre değişik şekil ve
nitelikte yapılmış olmaları halinde de bu tecavüz veya müdahaleler ikinci
tecavüz sayılır ve ilgililer hakkında Kanunun 15 inci maddesi uyarınca işlem
yapılmak üzere evrak adli mercilere gönderilir.
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Soruşturma ve infaz giderleri
Madde 53 - Soruşturma ve infaz memurları ile
gerektiğinde görevlendirilecek teknik eleman ve yardımcı personelin yevmiyeleri,
taşıt ücreti şikayetçi tarafından sağlanmayacaksa yolun niteliği,
iklim şartları, mesafesi ve bekleme süresi dikkate alınarak tahmin olunacak
taşıt giderleri başvuruda bulunanlar tarafından maliye veznesine yatırılır.
Kararın ne yolda verileceği başlangıçta belli olmayacağından,
infazla ilgili giderler karar verildikten sonra da yatırılabilir. Başvuru
sahibinin peşin yatırmakta ısrar etmesi halinde, teknik eleman
görevlendirilmesi ihtimali de dikkate alınarak yevmiyeler ile taşıtı
kendisi sağlamayacaksa tahmini taşıt gideri maliye veznesine yatırılır. Red kararı
verilmesi halinde infaz gideri olarak yatırılan para başvuru sahibine geri
verilir ve bu husus kararda belirtilir.
İnfaz için yapılan harcamalar karar veren makam tarafından
onaylanarak karara eklenir ve soruşturma giderleri ile birlikte mütecavizden
tahsil edilerek başvuru sahibine ödenmek üzere icra dairesine gönderilir.
Soruşturma ve infaz için taşıtı başvuruda bulunanın
sağlaması halinde, taşıt için ödenen ücretle ilgili olarak taşıt sahibinden
senet alınıp dosyasına konmakla birlikte, ödenen ücretin mahalli rayice
uygunluğu konusunda kuşkuya düşüldüğü takdirde durum belediyeden, ticaret
odasından veya şoför ve otomobilciler derneklerinden soruşturulur. Fazla
ödemede bulunulduğunun anlaşılması halinde, fazla ödenen miktar masraf olarak
gösterilmez ve bu husus kararda belirtilir.
Taşıtın kamu kuruluşlarına, başvuru sahibine veya başvuru
sahibinin bir yakınına ait olması ve bu nedenle bir ücret ödenmemesi halinde de
soruşturma ve infaz memurları tarafından taşıt ücreti mahalli rayice göre
belirlenir ve kararda gösterilir
Taşıt ücretinin önceden yatırılmış olması nedeniyle taşıtın
soruşturma veya infaz memuru tarafından sağlanması halinde, karar vermeye
yetkili makamın gerek görmesi üzerine, taşıt için ödenen ücretin mahalli rayice
uygunluğu araştırılır.
Yevmiyelerin tam olarak ödenmesi
Madde 54 - Soruşturma ve infaz memurları ile
gerektiğinde görevlendirilecek teknik eleman ve yardımcı personele, göreve
gittikleri günler için sürelerine ve görevin belediye sınırları içinde veya
dışında yapılmış olmasına bakılmaksızın, Harcırah Kanuna göre verilmesi
gereken yevmiyeler tam olarak ödenir.
Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşlarının talebi
üzerine veya vali ve kaymakamlarca doğrudan yapılacak soruşturmalarda, soruşturma
ve infazla görevlendirilecek personelin yevmiyeleri taşınmaz malın
ait olduğu kamu idareleri, kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanır.
Birden çok iş, mümkün oldukça aynı günde yapılır. Bu durumda
görülen işler aynı yerde ise yevmiyeler ve taşıt ücreti başvuranlar
arasında eşit olarak paylaştırılır. İşler ayrı yerlerde ise, yevmiyeler eşit
olarak paylaştırılmakla birlikte taşıt ücreti uzaklıkla orantılı olarak
bölüştürülür.
Güvenlik görevlilerinin görevlendirilmesi
Madde 55 - Gerek soruşturmanın yapılmasını,
gerekse kararın yerine getirilmesini güçleştirecek veya engelleyecek olay ve
durumların ortaya çıkması ihtimali görüldüğünde, vali veya kaymakamın yazılı
emri ile güvenlik kuvvetlerince mahallinde gerekli önlemler alınır.
Bu amaçla güvenlik kuvvetlerinin görevlendirilmesi halinde,
bunlar için taşıt ücreti ve yevmiyelerini karşılamak üzere başvuruda
bulunanlardan bir ücret talebinde bulunulmaz.
Sınır anlaşmazlıkları
Madde 56 - Taşınmaz mal aynı ile bağlı ilçeler
arası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili kaymakamlığı vali; iller
arası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yet-kili valiliği veya
kaymakamlığı İçişleri Bakanlığı belirler.
Kanunun amacı tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini
sağlamak olduğundan, taşınmaz malın sınır anlaşmazlığı olan bir yerde bulunması
halinde; vali veya İçişleri Bakanlığı "Sınır, Mülki Ayrılma -Birleşme ve
Köy Kurulması - Kaldırılmasına İlişkin Yönetmelik" hükümlerine bağlı
kalmaksızın yetkili vali veya kaymakamlığı en süratli şekilde belirler. Sınır
anlaşmazlığına ait işlemler daha sonra ilgili mevzuatına göre yürütülür.
İdari bağlılık değişiklikleri
Madde 57 - İdari bağlılık değişikliklerinde,
evvelce bağlı bulunduğu ilçe kaymakamlığınca, merkez ilçe ise valilikçe o birim
sınırları içindeki bir taşınmaz malla ilgili, yürürlükten kalkmış olan 2311 ve
5917 sayılı Kanunlara veya bu Kanuna göre verilmiş önleme kararları varsa,
kararlar ve buna ait dosyalar birimin bağlandığı kaymakamlık veya valiliğe
gönderilir.
Kararların özet defterine yazılması
MADDE 58 – (Değişik:RG-18/6/2011-27968)
Verilen kararlar, şekli 8/6/2011 tarihli ve 27958
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Valilik ve Kaymakamlık Birimleri Teşkilat,
Görev ve Çalışma Yönetmeliği”nin bu konudaki hükümlerine uygun olarak
elektronik ortamda hazırlanan Karar Özetleri Defterine yazılır. Kararların
imzalı ve mühürlü birer örnekleri tarih ve sayı sırasına göre elektronik olarak
bir dosyada saklanır.
Bu konudaki evrak, dosyasına bağlanmadan ve kaldırılmadan
önce işlemlerin mevzuat esaslarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı kontrol
edilerek yazı işleri müdürü veya ilgili büro şefi tarafından “İşlem Tamamdır”
şerhi konulup imzalanarak yazılı veya elektronik olarak dosyasında saklanır.
Dosyada bulunması gerekli evrak
Madde 59 - Bu Kanuna göre verilen kararlarla
ilgili dosyalarda aşağıda sayılan evrak bulunur.
a) (Değişik:RG-2/7/2010-27629) Tecavüz
veya müdahalenin önlenmesi hakkında dilekçe veya elektronik başvuru.
b) Soruşturma ve infaz memurları ile teknik
eleman ve bilirkişi tayinine, yevmiyelerin ve taşıt ücretlerinin
yatırılmasına ait yazı, makbuz ve senetler.
c) Soruşturma gününün taraflara tebliğine ait
tebellüğ belgeleri.
d) Soruşturma evrakı.
e) Karar.
f) İnfazın yapılacağı yer, gün ve saatin
taraflara tebliğine ilişkin tebellüğ belgeleri.
g) Kararın taraflara tebliğine ait tebellüğ
belgeleri.
h) İnfaz tutanağı.
i) Konu ve kararla ilgili diğer yazışmalar.
j) Bedel takdiri, satış ilanı, açık artırmaya
ilişkin tutanaklar, eşyanın muhafaza ve satışı ile ilgili giderlerle bankada
açılan hesaba ilişkin belgeler.
Vergi, harç ve resimler
Madde 60 - Bu Kanuna göre verilen kararlar
hiçbir vergi, harç ve resme tabi değildir.
Fihrist düzenlenmesi
Madde 61 - Valilik ve kaymakamlık bürolarınca,
yürürlükten kalkmış olan 5917 sayılı Kanuna ve 3091 sayılı Kanuna göre verilmiş
olan kararların bir fihristi yapılır. Fihristte, taşınmaz malın bulunduğu yer,
tarafların ad ve soyadları ile kararın niteleği belirtilir.
Bu Kanuna göre yapılan başvurular, düzenlenen fihristin
incelenmesi suretiyle, aynı yer için değişik veya mükerrer karar verilmesi
önlenir.
Personelin eğitimi
Madde 62 - Kanunun uygulanmasında ortaya çıkan
tereddütlerin giderilmesi ve uygulamada birlik sağlanması amacıyla,Bakanlıkça gerek
görülen zamanlarda vali yardımcıları ile kaymakamlar eğitime tabi tutulur. Bu
eğitim faaliyetleri İller İdaresi Genel Müdürlüğü ile işbirliğinde bulunularak
Eğitim Dairesi Başkanlığınca yürütülür.
(Değişik:RG-2/7/2010-27629) Valilik ve
kaymakamlıklarca da her yıl Ocak ayında, soruşturma ve infaz işlerinde
görevlendirilecek personel eğitime tabi tutularak, sonuç bir rapor halinde
dosyasında muhafaza edilir.
Yürürlük
Madde 63 - 3091 sayılı Kanunun 19 uncu
maddesi uyarınca hazırlanmış olan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Taşınmaz Mal İçinde Bulunan Mütecavize Ait Eşyalar
Ek Madde 1 — Üzerindeki tecavüz veya müdahale
men edilen taşınmaz mal içinde bulunan mütecavize ait eşya çıkarılarak
mütecavize, vekiline veya bunlar hazır değilse mütecavizin aile efradından veya
işçilerinden reşit bir kişiye tutanakla teslim edilir.
Bunlardan hiç birinin bulunmaması halinde anılan eşya,
tutanak düzenlenmek suretiyle yediemin olarak zilyedin uhdesinde muhafaza
altına alınır. Mütecavize hemen tebligat yapılarak eşyanın bulunduğu mahalde
ise beş, değilse otuz gün içinde eşyayı teslim alması; aksi halde eşyanın açık
artırma yolu ile satılacağı bildirilir.
Mütecavize tebligat yapılamaması halinde mütecavize, eşyanın
otuz gün içinde alınması için genel hükümlere göre taşınmaz malın bulunduğu köy
veya belediyede ilan ettirilir.
Süresi içinde müracaatı halinde eşya, mütecavize veya
vekiline infaz memuru tarafından yerinde tutanakla teslim edilerek, tutanak
dosyasına konur.
Varsa muhafazaya ilişkin masraflar ile infaz memuru yolluğu
ve araç ücreti ile teslime ilişkin diğer masraflar eşyanın tesliminden önce
mütecavizden tahsil edilir.
Verilen süre içinde teslim alınmayan eşyanın niteliği ve
miktarı da göz önüne alınarak bedel takdiri yapmak, satış ilanı ve satışla
ilgili işlemleri yürütmek için kaymakam, vali veya yetkili vali yardımcısı
tarafından en az bir memur ve yeteri kadar bilirkişi görevlendirilir. İş ve
işlemler tamamlandıktan sonra eşya açık artırma yoluyla satılır.
Muhafaza ve satışla ilgili bütün giderler belgelendirmek
suretiyle satış bedelinden karşılanır. Artan para, mütecaviz hesabına Ziraat
Bankasına yatırılır ve durum kendisine tebliğ edilir.
Bozulması ihtimali bulunan eşya, ilgili mülki idare amirinin
onayı alınmak suretiyle tebligat yapılmaksızın, miktar tespiti ve bedel takdiri
yapıldıktan sonra satılır.
Yürütme
Madde 64 - Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri
Bakanlığı yürütür.